Toplumsal sorunların bir kısmı da eğitim yetersizliğinden kaynaklanabiliyor. Ebeveynler çocukları ergenlik çağına girdiği zaman vücutlarındaki değişimler, bu değişimlerin sebepleri hakkında konuşmalı, vücut biçimleri ile gurur duymaları için destek olmaları gerekir.
Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde, insanların yakınları ve diğer aile üyeleri ile kilo hakkında konuşmaları, birbirlerinin yemelerini ve kilolarını yargılamaları, hatta alay etmeleri ince beden idealini destekleyebiliyor. Böylece fazla kilo ve utanç özdeşleşebiliyor. İnsanlar, özellikle de kadınlar, kilolarından utanması gerektiği duygusuna kapılabiliyor. Sonuç olarak, fazla kilosu olduğuna inanan kadınlar kaç kilo olduklarını saklamaya, mayo veya kısa etekle, şortla görülmek istememeye başlayabiliyorlar. Kadının eşine 'bu beni kilolu mu gösteriyor?' diye sorması, uzun süre görmediğiniz bir dostunuzu ilk görüşte 'kilo almışsın/ vermişsin!' demesi hayatımızda kilonun ve görünüşün odak noktası haline gelmiş olduğu fikrini destekliyor.
Çocuklara, tutarlı bir şekilde düzenli egzersiz yapmanın sağlıklı olduğu konusunda örnek oluşturabilecek kişi sayısı çok az. Çocuklar yetişkinleri bir dönem ya kalori ve yağ yakmak için aşırı egzersiz yaparken bir dönem hareketsiz görüyorlar. Ayrıca, bilgisayar oyunları ve internet çocukların saatlerini bilgisayarların önünde geçirmesine sebep olabiliyor. Çocuklar, dışarı çıkıp oynamaları için teşvik edilmeli ve onlara egzersizin önemi anlatılmalıdır. 'Çok fazla' ve 'çok az' kavramlarının öğretilmesi de oldukça önemlidir. Çocuklar için yapılabilecek en güzel şey, 'sağlıklı' ve 'eğlenceli' olduğu için haftada 4-5 kere ailece yürüyüş yapmaktır.